- boğazında kalmak
- to stick in one's throat
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
boğazında kalmak — ağzındaki lokmayı üzüntü dolayısıyla yutamaz duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hevesi kursağında (veya boğazında veya içinde) kalmak — istediği, imrendiği şeyi elde edememek Bütün hevesim boğazımda kaldı. Küstüm oturdum. N. Meriç Gazetenin yayını kesildi; çaresiz İzmir e döndüm fakat hevesim kursağımda kalmıştı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük
heves — is., Ar. heves 1) İstek, eğilim, arzu, şevk Küçüklüğünden beri bütün hevesi bahriyede idi. H. Taner 2) Gelip geçici istek Yoksa ona karşı geçici bir heves mi duyuyor. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller heves etmek hevesine düşmek hevesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük